Hypatia dini değil mantığı üstün tutmuş ve bunu çok açıkça haykırmıştır 4.yüzyılın sonlarında.. Çok güzel alımlı, bir o kadarda zeki, bilimsel alanda ciddi bir yeteneğe sahip, İskenderiye Halk kütüphanesinin müdüresi, astronom ve filozoftur..
Dönemin din konusunda ileri gelenleri İncile ters buldukları bu dahi kadını yok etmeye çalışacak ve de başaracaklardır ne yazık ki.. Kadın olmanın ve bağnaz düşüncelerle çevrili bir dünyada yaşamanın zorluğunu derinden ince ince veren bir film..
Filmde çok daha ayrıntılı verilmemiş sonu, aslında Hypatia'ya yaptıkları işkenceler çok daha iğrenç boyutta, cesedi sokaklarda sürüklenip, eti kemiklerinden midye kabukları yardımıyla ayrılan bir kadın düşünün.. Filme aktarılan sade kısımlar bile içinizi sızlatmaya yetiyor..
Özellikle öğrencisi Davus'un inanılmaz sadakati derinden bir iz bırakıyor sonrasında..
Bu filmin dramatik öyküsü şuan bu yazıyı yazarken bile etkiliyor beni.. Şimdi ki yüzyıla bakıyorum da, sanki pekte fark yok, ne dersiniz!?
Filmin beni en etkileyen repliği ise.. "Bizi birleştirenler, ayıran şeylerden daha fazla, hepimiz kardeşiz" ne fantastik bir söz değil mi!!
Filmi izlemenizi ayrıca da alt yazılı orjinal haliyle izlemenizi öneririm..
Film hakkında harika bir yazı olmuş, sahnelerden kareler de harika...
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum, beğenmenize sevindim..
SilKalemine sağlık... Etkileyici bir film... İzleyeceğim... Doğru bugün de kadının durumu pek farklı değil:( Sevgiler...
YanıtlaSilTeşekkür ederim, kesinlikle etkileyici bir film tavsiye ederim, sevgiler..
Silanlatım için teşekkürler en kısa zamanda izleyeceğim.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim, umarım beğenirsin..
Sil